- Kılıçdaroğlu Milas’ta muhtarlar ve STK’larla buluştu
30.12.2016- Kılıçdaroğlu Milas’ta muhtarlar ve STK’larla buluştu
Muğla’nın Bodrum ilçesinde gerçekleştirilen Türkiye’de Ormancılık Politikalarının Toplumsal Yansımaları,Orman ve Köylüleri Üzerindeki Etkileri konulu çalıştay’a katılmak üzere dün Bodrum’a gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bodrum ve Mumcular mitinglerinin ardından bugün akşam saatlerinde Milas’ta sivil toplum örgütü temsilcileri ve mahalle muhtarlarıyla bir araya geldi.
STK ve Muhtarlar buluşması öncesi Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’ı makamında ziyaret eden Kılıçdaroğlu’na Başkan Tokat Milas’a özgü Halı,Zeytin ve Zeytin yağı hediye etti.
Milas Ticaret ve Sanayi Odası Lokali’nde saat 18’de gerçekleşen buluşma saygı duruşunda bulunulması ve istiklal marşımızın okunmasıyla başladı.
Programın açılış konuşmasını yapan Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, “Hangi partiye oy verirlerse versinler, Milas’taki muhtarlar ve sivil toplum yöneticileri, sorumluluk sahibi, tutarlı insanlardır. CHP bu ülkenin sağduyusudur” dedi. Tokat’ın ardından söz alan CHP Milas İlçe Başkanı Suat Özcan ise, “Ülkemizin içerisinde bulunduğu bu koşullarda, her gün üzücü olaylarla karşı karşıya olduğumuz bu ortamda, sayın genel başkanımızın Milas’ta da olması bizleri mutlu etti. Bugün burada vereceğiniz mesajlar geleceğe daha umutla bakmamızı sağlayacaktır” dedi.
Tokat ve Özcan’ın konuşmalarının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kürsüye yoğun alkışlar eşliğinde geldi.
Konuşmasına Türkiye’nin birçok sorunu olduğunu, bunların 5’nin büyük önem arz ettiğini belirterek başlayan Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
“Türkiye’nin birçok sorunu var. Bunların 5’i çok büyük önem arz ediyor. Bu beş büyük sorun çözülmediği sürece Türkiye’nin rahatlaması mümkün değil. Bunlardan birincisi dış politikadır. Dış politika milli olmadığı sürece Türkiye’nin başı beladan kurtulmaz.
Ekonomi ikinci büyük sorun alanımız. Dolar aldı başını gidiyor, yatırımcı önünü göremiyor. Bu kriz neden şuanda Türkiye’de var. Çünkü ekonomi iyi yönetilmedi. Şuanda ekonomimiz hiç de iç açıcı değil. Hiçbir yatırımcı ne olacağını bilemiyor. Ekonomide yatırımcıya güven vermek gerekiyor.
Üçüncü sorunlu alanımız eğitim. Bir ülkenin geleceğini belirleyen temel unsur eğitimdir. Üretenler, eğitim, bilgi düzeyi yüksek olanlar. Tüketenler ise bizim gibi toplumlar. Teknolojiyi kullanmak uygarlığın belirtileri değildir, yaratmak belirtileridir. 4 + 4 + 4 sistemi diye bir reform yaptılar. Önerilen sistem daha önce hiç gündeme gelmedi ve konuşulmadı. Beş milletvekili gitti imza attı kanun teklifi verdi. 5’inden biri bile eğitimci değil. Düşünün Pisa sonuçlarını. Okuduğunu anlamayan bir toplum yarattık.
Başka bir sorunlu alanımız hukuk. Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırırsak Türkiye dünyada saygınlık kazanır. Eğer cumhuriyeti bir adama teslim edersek hep birlikte kaybederiz. Hiç metni görmeden anayasa değişikliğine imza atan milletvekili var. Böyle insanların bir daha o meclise gelmemesi lazım. Anaya değişikliği içerisinde partili cumhurbaşkanı da var. Bu mümkün mü? Başbakan partili olabilir ama tarafsızlık yemini eden bir cumhurbaşkanı nasıl partili olur. Ben o cumhurbaşkanıyla nasıl bir araya gelip de görüşme yapabilirim. Cumhurbaşkanı seçildi diyelim partinin genel başkanı. Cumhurbaşkanını bu durumda il başkanı mı temsil edecek, vali mi. Tüm bu ayrıntıların konuşulması lazım. Anayasa mahkemesinin 15 üyesi var, 12’sini ben tayin edeceğim diyor. Yarın sen bunların karşısına çıktığın zaman kim ceza verecek sana. Devlet hukukun üstünlüğü üzerine kurulmazsa hiç kimse kazanamaz. Sistemin olmazsa olmazı hukuk devletidir.
Terörden nasıl kurtuluruz diye bir rapor hazırladık verdik siz bilmezsiniz dediler. İllegal örgütlerle masaya oturdular. Terör örgütü üyelerinin ayaklarına cumhuriyet savcısı gönderdiler. Her gün şehitlerimiz geliyor. Bu konuda çok açık çok net çok kararlı bir duruş sergilemesi lazım. Terörle mücadele akılla, mantıkla, birikimle, deneyimle yapılır. Diğer ülkelerin çalışmalarına bakılır.
Konuşmasının son bölümünde 15 Temmuz sürecine değinen Kılıçdaroğlu, “15 Temmuz’da çok şey değişti. Hepimiz darbeye karşı durduk. Bir daha darbe ile karşılaşmamak için neler yapmamız gerektiğini de Yenikapı’da dile getirdik. Sonra ne oldu hiçbir şey olmadı. Yenikapı ruhuna ne oldu? Bir musibet bin nasihattan iyidir. Ama ders almıyoruz. Oturup bir araya gelmesini, konuşmasını bilmeliyiz. Söylüyoruz gereği yapılmıyor. Başbakanın iradesi yok, yapamıyor. Bizim vatandaş olarak oturup yeniden düşünmemiz lazım. Çünkü bizim bayrağımıza karşı borcumuz var. Biz sıradan bir parti değiliz. Dünyanın en köklü 4 eski siyasi partisinden birisiyiz. Biz kendi geleneklerimiz ve töremize bağlıyor” dedi.
Türkiye’nin başarılı bir ülke olması için demokrasi, üretmek, sosyal devlet ve sürdürülebilirlikten oluşan 4 aşamalı stratejiyi hayata geçirmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu konuşmasını zamanla ilgili bir fıkra anlatarak sonlandırdı.