Labranda Antik Kenti
23.11.2022
Zeus Labraundos'un kutsal alanı olan Labranda, Milas'ın 14 km doğusunda yer almaktadır. En eski buluntular yaklaşık M.Ö. 600 yılına aittir. 6. ve 5. yüzyılda kutsal alan, sonradan tapınak terası olarak kullanılan küçük suni bir düzeltiden oluşuyordu. M.Ö. 497'de kutsal alanda bir savaş yapılmış ve Karya ordusu, müttefikleri Miletlilerle birlikte Pers ordusuna yenilmiştir. M.Ö. 4. yüzyıl tapınağın en önemli dönemidir. Mausolos (M.Ö. 377-352) ve Idrieus (M.Ö. 351-344) adlı satraplar zamanında burası yeni bir görünüm kazanmıştır. M.Ö. 355'te Labranda'daki yıllık kurban töreninde Mausolos kendisine yapılan bir suikastten son anda kurtulur. Bu mutlu kurtuluş nedeniyle burada bir dizi suni teraslar, küçük bir Dor bina, anıtsal merdivenler, iki geniş ziyafet salonu (Andronlar), sundurmalar (Oikoi), stoa ve etrafı sütunlarla çevrili Zeus Tapınağı gibi geniş çaplı inşaat faaliyetleri başlatılmıştır. M.Ö. 344'te Idrieus'un ölümüyle bu imar faaliyetleri son bulmuştur.
Kutsal alanın kült yeri olarak kullanılması M.S. 4. yüzyılda meydana gelen büyük yangın felaketiyle sona ermiştir. Labranda'daki kutsal alana, Mylasa'dan başlayan ve 8 m genişliğinde olan kutsal yol ile ulaşılırdı. Bu yolun üzerindeki döşeme izleri günümüze kadar korunabilmiştir. Alana iki giriş binasından biriyle geçilir. Dor binası olarak adlandırılan yapı, dikdörtgene yakın düzensiz bir yapıdır ve güney propylon binasının hemen doğusunda yer almaktadır. Kuzeye dönük, dört sütunlu ön avlulu, mermer cepheli, Dor düzeninde bir yapıdır. Roma döneminde bu küçük bina, hamam kompleksine dahil edilmiştir. Propylon bölgesi, kuzeyde etkileyici bir duvarla sınırlanan, üzerinde dört geniş ve uzun odalara açılan bir duvarla sınırlanır. Bu uzun odalar depo veya hazine odaları olarak kullanılmıştır. Geniş bir yapı kompleksinin bir kısmını oluştururlar. Bu yapı doğuda ve daha üst seviyede yer alan kutsal yemekler için kullanılan altı dörtgen odalı, sundurmalı yapıyla sınırlanır. 12 metre genişliğindeki merdivenle orta terasa ulaşılır. Burada Mausolos'un Andronu (Andron B) yer almaktadır. Bu Hekatomnos sülalesinin başlattığı ilk yapıdır. Dörtgen bir cella ve arka kısmında bulunan geniş dikdörtgen girintisiyle mabet benzeri bir yapıdır. Bu girintide Muhtemelen Mausolos'un karısı ve kızkardeşi olan Artemisia'nın ve belki de Zeus'un heykelleri saklanıyordu. En üst terasta yer alan Zeus Tapınağı doğuya dönüktür. En eski evresi M.Ö. 4. yüzyıla tarihlenir. İkinci evrede, cellanın boyutlarına uydurabilmek için 6 cephede, 8 yanlarda olmak üzere bir sütun dizisi ve cellanın arkasına bir mekan (Opisthodomos) eklenmiştir. Bu sütunlu mabet, Idrieus tarafından takdis edilmiştir. Düzenindeki ayrıntılar ve genel konumu nedeniyle bu mabet, Priene'deki Athena Tapınağı ile benzerlikler gösterir. Bu da her iki tapınağın mimarı Pytheos tarafından yapıldığına işaret eder. Tapınağın güneybatısında ve yakınında Idrieus'un Andronu (Andron A) bulunmaktadır. Yerleşmenin en iyi korunan binasıdır. Güney duvarı, döşeme seviyesinden 7.9 m yüksekliğindedir. Plan olarak Mausolos'un Andronuyla aynıdır. Cellanın içinde kutsal ziyafet sırasında kullanılan sedirlerin yer aldığı alçak sıvalı şekillerin izlerine rastlanır. Arka duvarda yer alan nişte, Kral ailesi Idrieus ile kızkardeşi ve karısı Ada'nın ve Zeus'un heykellerini saklıyordu. Oikoi, anteler arasında yer alan dört dor sütunlu sundurmanın arkasındaki boyutları eşit olmayan iki dikdörtgen odadan oluşmaktadır. Bu binanın çatı kaplaması da kısmen Dor, kısmen Ion düzenlerinin karışımıyla oluşmuştur. Bu bina muhtemelen hem kutsal alanın arşivi olarak hem de rahiplerin çalışma yeri ve kutsal ziyafet için kullanılmıştır. Kutsal alanın kuzeyinde dik bir yokuş bulunur. Bunun güney yamacında tapınağın üzerinde 15 m uzunluğunda bir mezar yer almaktadır. Mezar odası ve girişi çıkıntılı tonozludur. Çatı Dor düzeninde granitten yapılmıştır. Kutsal alanın 200 m batısında arkası istinat duvarıyla takviyeli bir stadyum bulunmaktadır. Her iki başta da yarışların başlama ve bitiş taşları hala mevcuttur. Kutsal alanda yapılan beş günlük tören sırasında burada da yarışların düzenlenmiş olması gerekmektedir. Labranda kazısı 1948 yılında İsveç Uppsala Üniversitesi'nden A.W. Persson tarafından başlatılmış ve aralıklarla hala devam etmektedir.